high [uk] - Turc Anglais Dictionnaire

high [uk]

Sens de "high [uk]" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
Colloquial
high [uk] n. ana cadde

Sens de "high [uk]" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 20 résultat(s)

Anglais Turc
Colloquial
high viz [uk] n. reflektif yelek/ceket
Idioms
go through hell and high water [uk] v. bin bir güçlükle karşılaşmak
go through hell and high water [uk] v. bin bir güçlüğe katlanmak/göğüs germek
go through hell and high water [uk] v. türlü badirelerle karşılaşmak
go through hell and high water [uk] v. türlü badirelere göğüs germek
go through hell and high water [uk] v. bin türlü zorlukla uğraşmak
go through hell and high water [uk] v. bin türlü engeli aşmak
go through hell and high water [uk] v. bin türlü problemle mücadele etmek
go through hell and high water [uk] v. düşe kalka ilerlemek
go through hell and high water [uk] v. türlü zorlukla/sıkıntıyla baş etmek
go through hell and high water [uk] v. birçok güçlük/zorluk yaşamak
go through hell and high water [uk] v. zor zamanlar geçirmek
go through hell and high water [uk] v. bata çıka ilerlemek
on the high-road to needham [uk] expr. (ekonomik) sıkıntıya doğru sürüklenmiş
on the high-road to needham [uk] expr. (ekonomik) durumu kötüye doğru giden
for the high jump [uk/australia] expr. zılgıtı yiyecek
for the high jump [uk/australia] expr. azar işitecek
for the high jump [uk/australia] expr. paparayı yiyecek
Education
high school [uk] n. üniversite hazırlık okulu
Military
lord high admiral [uk] n. büyük britanya donanmasının başındaki amiral